Scout Raporu: Adem Ljajic




Beşiktaş, Talisca’dan boşalan 10 numara pozisyonunu Adem Ljajic ile doldurdu. Talisca skorer yapısı ile büyük fark yaratsa da oyun içi etkinliği açısından Sosavari olmaması saha içi organizasyonunda bazı aksaklıklara neden olmuştu. Bu aksaklıkların giderilmesi ve dolaylı yoldan bazı oyuncuların (merkez orta saha ve santrfor) performanslarının artmasını sağlayacak oyuncu tipi Sosa benzeriydi. Ljajic model olarak o tipte bir oyuncu. Sosa’ya nazaran iyi olduğu yönleri de mevcut kötü olduğu yönleri de. Bu raporda ayrıntısıyla işlemeye çalışacağım.

Fiziksel Özellikler

Ljajic’in yüksek seviyede yeterince tutunamamasının veya yetenek skalasının içerdiği potansiyele tam olarak ulaşamamasının en önemli sebeplerinden bir tanesi fiziksel anlamda bazı zaaflarını bulunması. Çok kuvvetsiz bir oyuncu olarak nitelendirilemez ancak vücut vücuda teması sevmediği gerçek. Zaman zaman şarj aldığında dengesi bozulabiliyor. Vücut vücuda mücadelelerdeki kuvvet zafiyetini minimize edecek özelliklerinin bulunması ise artı. Çok hareketli ve gezgin bir oyuncu olması rakipten baskı ve temas almasını zorlaştırıyor.

Bacak boyu uzun bir bedene sahip. Bu onun dar alanda ilk adımlarında ağır kalmasına neden olabiliyor ama mesafe uzadıkça fulesi sayesinde sürati bir oyun kurucu 10 numara için gayet iyi. Ani dönüşler ve yön değiştirmeleri de iyi yapıyor. Yalnız dayanıklılık anlamında maçın son bölümlerinde ve üst üste eforlu aksiyonlar sonrasında sorun yaşayabiliyor.

1.82’lik boyu standardın biraz üzerinde olmasına rağmen hava toplarında çok zayıf. Hem sıçrama becerisi iyi değil hem de yüksek top mücadelesinden kaçıyor. Geçen yıl Serie A’daki 10 numaralar arasında 0.2 ile maç başına en az hava topu mücadelesinde bulunan oyuncu Ljajic. Bu da Beşiktaş’ın fazlasıyla kenardan yüksek ortalara bağlı ve geriden uzun toplar içeren oyun yapısının değişmesi gerektiğine dair mesaj içeriyor.

Taktiksel – Zihinsel Özellikler

Sorumluluk almaktan kaçmayan bilakis hücum girişimlerinde sürekli topa değmek, top almak isteyen baskın bir karakter. Hatta saha içinde istediği zaman top alamadığında arkadaşlarına tepki gösteren bir yapısı var. Bu anlamda sorumluluk alan cesur bir profil. Ofansif olarak gösterdiği bu çaba ve gayreti işin defansif kısmında göstermekte bir hayli eksik. Top rakipteyken tembel bir oyuncu genel itibariyle. Pozisyon gereği topun arkasına geçtiği anlarda bile savunma hamlesi yapmayı sevmiyor. Maç başına 0.7 top çalma denemesi ile 10 numaralar arasında en alt sıradaki oyunculardan biriydi. Şöyle söyleyeyim takım savunmasında Beşiktaş’ı ciddi anlamda yalnız bırakan Talisca’nın bile maç başı top çalma denemesi 2.3’dü. Ljajic’in bu noktada teknik ekip tarafından teşvik edilip daha fazla savunma katkısı vermesi sağlanmalı mutlaka.

Ljajic’i en değerli kılan mental özellikleri karar mekanizması ve çabuk düşünme yetilerinin iyi olması. Genelde topla ilişkileri iyi olan yetenekli oyuncuların karar kalitelerinin iyi olmadığını ve topla fazla oynadıklarını gözlemleriz. Yeteneklerine güvendikleri için topla gereğinden fazla oynama arzuları çabuk düşünmelerini ve doğru karar vermelerini engeller. Ljajic bu hususta oldukça değerli vasıflara sahip. Topu doğru zamanda ve gerektiği yerde ayağından çıkarma işini iyi yapıyor. Mümkün olduğunca ve mecbur kalmadıkça topla geçirdiği süreyi kısa tutmaya, çabuk ve basit oynamaya çalışıyor. Bu futbolda genel bir prensip olmasının yanında daha kalabalık ve dar alanda oynayan hücum oyuncuları için biraz daha önemli bir özellik. Fiziksel özelliklerinde bahsettiğim çok güçlü olmamasına rağmen baskı ve temas almamasını sağlayan hususlardan biri de bu. Yine sürekli al-ver yapmayı benimsemiş oyunu diğer arkadaşlarına da pozisyonun aktörü olma fırsatı sunuyor. (Bknz. Sosa-Oğuzhan AŞ)

Çevre kontrolü ve oyun görüşü de mental anlamda iyi olarak nitelendirebileceğimiz özellikler arasında. Kalabalık savunmalara karşı kilit açabilecek pasları atarken doğru boşlukları görebiliyor. Bununla beraber pozisyonu gereği sırtı dönük çok fazla top aldığı için çevre kontrolünü iyi yapması elzem. Ljajic kafası hep yukarıda ve hareket eden bir isim. Bu da sahanın fotoğrafını çekmesini sağlıyor. Özellikle merkezden kendisine sırtı dönükken gönderilen topları almada ve kullanmada çok başarılı. Hatta bazen öyle işler yapıyor ki “arkasını nasıl gördü?” dedirtiyor. İşte bunu sağlayan şey doğru çevre kontrolü ve alan görüşü.

Hücum oyuncularının kalabalık savunmalara karşı etkili olabilmeleri için yapmaları gereken şeylerden biri de boşluklara topsuz sızmalar ve hatlar arasındaki boşluklarda top almalarıdır. Ljajic bu konuda da ortalama üzeri bir yetiye sahip. İkinci ve üçüncü bölgede genelde sola meylederek ‘half-space’ denilen iç koridorda fazlasıyla topla buluşabiliyor. Bununla beraber ceza sahası içinde özellikle stoper ile bek arasında mesafe açılıp boşluk oluştuğunda oralara hareketlenme işini iyi yapıyor.



Teknik Özellikler

Ljajic'in en fazla göze çarpan özellikleri top tekniği ile alakalı özellikleri. Evvela iyi bir pasör olduğunu söylemeliyiz. Hem kısa, basit al-ver pasları hem de dikine kilit açan anahtar pasları oldukça iyi. Geçen yıl Serie A'da maç başına en fazla isabetli kilit pas atan oyuncuların basında geliyordu. Maç başına Expected Assits (beklenen asist) verisinde en az yirmi maç oynayan 10 numaralar arasında Luis Alberto’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Topla ilk temas konusunda da gayet yumuşak. Serie A'da geçen yıl çok maç oynayan ve maç başına çok fazla topla buluşan 10 numaralar içinde hatalı top kontrolü en az olan isimlerden biriydi.

Kariyerinin önceki yıllarında ağırlıklı olarak kanatta oynayan bir oyuncu olmasından dolayı dripling becerisi de iyi. Bilhassa sola yakın top alıp içeriye kıvrılırken önün açabilecek çalım becerisine sahip. Bu sola yakın top alıp içeriye doğru kıvrıldığında sağıyla şut atma aksiyonu da en fazla denediği hareketlerden biri. Fena olmayan bir şut becerisi de mevcut.

Duran toplar en etkili olduğu konuların başında geliyor. Özellikle geçtiğimiz yıl yaptığı asistlerin birçoğu duran top ortalarından oluştu. Çok etkili bölgelere sert ve kavisli toplar kesebiliyor. Bu nedenle Quaresma’nın tüm duran topları kullanma konusundaki ısrarı törpülenmeli.

Sonuç

Beşiktaş yetenek skalası çok yüksek, ofansif özellikleri Türkiye ortalamasının üzerinde olan ancak bazı defansif defoları da barındıran bir oyuncu almış oldu. İki yıldır git gide azalan merkezden hücum denemelerini fazlalaştıracak, oyunun kenarlara bağımlılığını azaltacak ve hem oynayıp hem oynatacak bir oyuncu olduğunu söylersek abartmış olmayız. Sezon başından bu yana oynanan resmi maçlarda yaşanan sorunlardan biri de üçüncü bölgede pozisyonun doğru finalize edilememesiydi. Ljajic bu konuda büyük katkı verecektir. Ancak Ljajic’in performansını maksimum seviyeye çekebilmek için önünün ve arkasının nasıl dizayn edileceği de önemli. Savunma katkısının çok düşük olduğunu belirtmiştim. Bu nedenle arkasında 8 numara pozisyonunda Oğuzhan’ın oynaması ofansif açıdan büyük zenginlik katacakken defansif anlamda büyük risk barındıracaktır. Bunun için oyunun kaderini direkt oyuncu özelliklerine bırakmayacak doğru oyun kurgusu oluşturmak gerekir. Yani “Oğuzhan-Ljajic bir arada oynamaz” diye bir şey yok ama top rakibe geçtiği anda doğru savunma şeklini oturtmak gerekir. Yine Ljajic’in performansına doğrudan etki edecek unsurlardan bir tanesi de santrfor oynayacak oyuncunun tiplemesi. Servisi iyi olan bilhassa savunma arasındaki boşluklara, savunmanın arkasına top atabilecek bir oyuncu olması dolayısıyla santrforun da savunma arkasına hareketlenme becerisi iyi olmalı. Burak Yılmaz düşüncesi bu açıdan oldukça kritikti. Şimdi eldeki santforlar bu konuda pek iyi değiller. Dolayısıyla savunma arkası koşuları kenar oyuncuları her zamankinden fazla yapmalılar. Bu yüzden Lens'in alacağı süreler daha önemli hale gelmiş oldu...

Yorumlar