Scout Raporu: Enzo Roco


Beşiktaş’ta Tosic ve Mitrovic’in ardından Vida’nın da yüksek ihtimalle satılacak olmasından dolayı bir veya duruma göre iki stoper ihtiyacı doğmuştu. Bu doğrultuda ilk hamle Şilili stoper Enzo Roco oldu.

Şenol Hoca birkaç hafta önce yaptığı açıklamada Vida’nın da ayrılması durumunda iki stoper ihtiyacının doğabileceğinden bahsetmişti. Tahminime göre Hoca, sol ayaklı bir sol stoper istiyor. Roco’nun maliyeti ve oyuncu özellikleri ele alındığında birincil plan üçüncü alternatif stoper olarak düşünüldüğü ve olursa sol ayaklı iyi bir stoper alınacağı yönünde. Oyuncunun profili bir yana Şili milli takımında oynuyor oluşu, nispeten genç (25) olması ve iki sezonluk bir La Liga tecrübesinin bulunması bile iyi sayılabilir bir referansken bu oyuncuyu çok düşük maliyetlere transfer etmek bir başarı. Şöyle düşünün; üçüncü hatta dördüncü stoper alternatifi olarak kadroda bulunan Mitrovic 4,2 milyon Euro bonservisle gelmişti. Pedro Franco hiçbir Avrupa tecrübesi yokken ve savunmacılık vasıfları Roco kadar bile cezbedici değilken hem de ‘FEDA’ döneminde 2,4 milyon Euro’ya alınmıştı. Roco ile benzer skalada oyuncuların Avrupa piyasasında 3 ile 5 milyon Euro arası bonservis değeri oluyor. İçinde bulunulan mali şartlar ve transfer piyasasındaki uçuk bedelleri hesaba kattığımızda karlı bir iş gibi gözüküyor.

Fiziksel Özellikler

Roco 1.91’lik boyu ile yüksek toplarda avantajlı bir stoper. Ara sıra zamanlama hataları yapsa da hem cepheden gelen yüksek toplarda hem de kenardan gelen yüksek toplarda boyunun getirisiyle dominant olmayı başarıyor. Vücut vücuda temasta kuvveti iyi. Vücut şarjı ile rakibi bozabilen ve rahatsız edebilen bir yapısı var.

En defolu olduğu husus sürati ile ilgili husus gibi gözüküyor. Tabii burada sürat konusunu ayrıntılı ele almak gerekir zira kamuoyunda hız, çabukluk, tepkime ve reaksiyon hızı gibi konular karıştırılıyor. Bir stoperin çabukluğunu değerlendirirken ele alınacak tek husus oyuncunun hızlı koşması yani koşu sürati değil. Geniş alandaki genel süratinin yanı sıra, kısa mesafe çabukluğu, algılama ve reaksiyon hızı, hamle hızı ve çevikliği gibi konular göz ardı edilmemelidir. Zaten çeviklik denilen şey görsel reaksiyon ile hareketi gerçekleştirme hızının bileşimi. Yani bir stopere ayrıntısına girmeden ‘ağır’ demek açıklayıcı olmayabilir. Tosic’ten örnek verelim; geniş alan sürati iyi değildi ama dar alan hamle çabukluğu, reaksiyon sürati iyiydi. Marcelo da tam tersiydi. Dar alanda hamlesi çok çabuk değildi ama mesafe biraz uzadığında sürati iyiydi ve rakibin koşusuna karşılık verebiliyordu. Daha önce de yazılarımda belirttiğim bir misal vardı. Şu an dünyanın gelmiş geçmiş tescilli en hızlı koşan insanı Usain Bolt. Bolt’un stoper olduğunu düşünün. Ne diyeceğiz? Genel algıya göre dünyanın en hızlı stoperi Bolt dememiz lazım ama durum öyle değil. Bolt’u stoper hayal edin. Arkaya dönene kadar rakibin geçtiği, hamleyi geç yapıp çalımı yiyen bir stoper geliyor gözümün önüne benim. Bu husus fazla uzadı ancak umarım yeterince anlaşılır olmuştur.

Roco uzun bacak boyu nedeniyle dönüş ve manevralarda ağır kalabiliyor. Reaksiyon hızı ve hamle hızı da yüksek değil ama bunu hamle zamanlaması becerisi ile minimize ettiğini belirtelim. Geniş alanda ise rakibin koşusuna cevap verebilecek bir sürate sahip. Yine rakip kaleye doğru topla çıkışlarda da fena olmayan bir hızı var. Bu hız ile ilgili konunun sosyal medyada fazlaca üzerinde durulduğunu ve Roco için bilhassa Rhodolfo-Maicon benzetmelerin yapıldığını gördüm. Şunu net olarak söyleyebilirim ki bu oyuncu onlar kadar ağır ve hantal bir oyuncu değil.

Bu cüssede bir oyuncunun sürat konusunda iyi olmasını beklemek çok da makul değil. Öyle olunca Raphael Varane falan oluyorsun zaten. Yani burada esas olay partneri, savunma kurgusu, oyuncuya verilecek rol, teknik-taktik özelliklerinin hız defosunu tolere edip etmeyeceği gibi konular.

Taktiksel-Zihinsel Özellikler

Saha içinde özgüvenli ve cesur bir duruşu var. Genel karakterinin yanı sıra 20'li yaşlarının başında La Liga'da 60'dan fazla maça çıkması ve milli takımda oynamasının ona mental anlamda kazandırdığı hususlar bunlar. Agresyonu stoper standartlarına göre iyi. Bu hususta çok sıkıntı yaşayan aşırı çekingen ve durgun yapılarıyla gerekli sertliği, agresifliği sağlayamayan Mitrovic ve Pedro Franco'dan olumlu anlamda ayrılıyor. Tosic dahi sırf bu girişken ve saldırgan yapısıyla iş görmüştü.

Hamle zamanlaması konusunda iyi. Sürekli savunma hamlesi yaparak oynayan bir stilden ziyade hamle için doğru zamanı bekleyen bir tarzı var. Sezgilerinin de fena olmadığını belirteyim. Bu da yukarıda belirttiğim üzere hamle çabukluğu konusunda yaşadığı zaafı en aza indiriyor.

Rakibe yakın oynamayı seviyor. Bundan dolayı savunma zincirinden kopup sık sık bölgesini boşaltıp kalesinden uzaklaşabiliyor. Hamlesinde başarılı olamazsa veya rakip onun marke ettiği oyuncu üzerinden oynamak yerine onun boşalttığı bölgeye başka oyuncu sokarsa oyundan düşmüş oluyor. Bu merkezi boşaltma hususu bir stoper için ciddi handikap. Eğer boşalacak bölgeye orta sahadan yama yapılmıyorsa, kale güvenliği sağlanmıyorsa stoperin merkezi boşaltıp kaleden uzaklaşması büyük risk. Burada ilginç olan husus ise Şenol Hoca’nın stoperden bu tip bir oyun oynamasını istemesi. Bu biraz da mecburiyetten gerekiyor. Zira Beşiktaş’ın takım savunmasında özellikle merkezde zaman zaman direnci düşebiliyor, merkezden geçirgen olunuyor. Burada stoperler geride yerleşirse rakip için geniş alan kalıyor. İşte o alanı daraltmak ve rakibi kaleden uzakta karşılamak için stoperin öne çıkması gerekebiliyor. Ersan ve Tosic bu yönleriyle Şenol Hoca’yı tatmin etmişlerdi. Roco o ikili kadar hamleli değil ancak hamle başarı yüzdesi daha iyi. Yine o ikili ile kıyaslayarak anlatacak olursak basit hata potansiyeli o ikili kadar yüksek değil.

Teknik Özellikler

Savunma Tekniği

Yüksek top mücadelelerinde iyi olduğunu belirtmiştim. Ceza alanı içine gönderilen toplarda da cepheden uzun ve yüksek gönderilen toplarda da sırtı dönük rakibe karşı oldukça etkili. Yine rakibe yakın oynamayı sevdiğini ifade etmiştim. Fiziksel yapısı itibariyle rakibin sırtında büyüyebilen ve kolay kolay döndürmeyen bir markaj becerisi var. Ancak burada da rakibe çıkmakta geç kalıp hamle yapma fırsatı bulamadığı anlar olabiliyor. Birebir mücadelelerde top kapma konusunda bir hayli başarılı. Hamle zamanını doğru ayarlamasının yanı sıra uzun bacakları ile etkili hamle yapma avantajı var.

Top Tekniği

Topa yatkınlığı stoper standartlarının üzerinde. Top kendisindeyken rahat bir tavır sergiliyor. Hatta bu rahat tavrı hata yapmasına sebep olabiliyor. Özellikle zaman zaman dikine driplingle yaptığı çıkışlar etkili oluyor. Bununla beraber uygun şartlar oluşmadan top sürerek çıkmaya çalıştığında kaptırdığı an sıkıntı yaşanabiliyor.

Pas becerisi fena değil. Beşiktaş’ın geçen yıl yaşadığı problemlerden biri olan birinci bölgeden topla çıkışlarda merkezi kullanarak yerden dikine top atma işini becerebilir. Yine uzun ve diyagonal toplarda da ortalama seviyede. Baskı altında ise ara sıra ağır hareket etmesinden kaynaklı pas tercihi hataları yapabiliyor.

Nasıl Kullanılabilir?

Kariyerinde ağırlıklı olarak sağ stoper pozisyonunda oynamış olsa da sol stoper oynama pratiği de yüksek. Her iki bölgede de kullanılabilir ancak sağ stoperde daha etkili oyunlar oynadığını söylemeliyim. Pepe’nin yanına sol ayaklı net bir stoper gelecekse üçüncü stoper alternatifi için her iki bölgeyi de oynayabilmesinin de getirisiyle çok iyi bir alternatif olacaktır. Eğer sol ayaklı sol stoper Ersan, Atınç tarzı direkt oynaması beklenmeyen bir isim olursa Pepe’nin yanında da çok sırıtmayacağını özellikle lig seviyesinde iş görebileceği kanısındayım. Pepe takımdan ayrıldıktan sonra daha çabuk bir stoper ile kombinlenirse seviyesi yükselebilir. Zaman zaman aynı ülkeli Medel ile birlikte oynarlarsa da iyi işler çıkarabileceklerini düşünüyorum.

Yorumlar

  1. Çok iyi analizler. Keyif alarak okudum. Ne kadar özlemişim futbolu bilenden dinlemeyi. Yazılarınızın devamını heyecanla bekliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder