Meksika'dan 'Hücum Geçişi' Dersi!


Dünya Kupası'nda ilk maçlar itibariyle beklentinin aksinde gerçekleşen birçok oyun ve skor çıksa da Meksika'nın Almanya karşısındaki galibiyeti kuşkusuz en çarpıcı sonuçtu. Peki Meksika bunu nasıl başardı?

Meksika-Almanya maçına merceği yakınlaştırınca Meksika galibiyetinin detaylarını ve şifrelerini çok daha net gözlemleme şansı buldum. Bu nüansları yazılı ve görüntülü olarak ele alacağım.

Evvela şunu söyleyeyim, Meksika'nın hücum planını basit bir şekilde 'geride bekle, kazanınca hızlı çık' olarak açıklamak emeğe haksızlık olur. Evet, temelde en kaba tabirle gerçekleşen husus bu ancak burada rakip çok iyi analiz edilmiş, rakibin savunma geçişlerindeki zaafları çok iyi tespit edilmiş ve çok doğru hücum geçişleri tasarlanmış.

Meksika'nın son 20 maç kadrosunu incelediğimde bu maçtaki 11'i ve formasyonu ilk defa kullandıklarını fark ettim. Yani 11 ve formasyon tamamen bu maça özel belirlenmiş. Bugüne kadar ağırlıklı olarak kenarda kullanılan Vela'nın, Hernandez'in arkasında ikinci forvet rolünde kullanılması, bek orijinli Layun'un önde oynatılması vs. rakibe özel plan dahilinde yapılan tercihler. Almanya'nın turnuva öncesi oynadığı son hazırlık maçı olan Suudi Arabistan müsabakası dahi rakip zayıf olmasına rağmen belli ki çok net doneler vermiş Meksika teknik ekibine. O maçı izlediğimde Meksika maçında yaşanan aksiyonların benzerlerini gözlemledim. Nedir o doneler?

Almanya’nın en temel sorunlarından bir tanesi olan hücumda topu kaybettikten sonra oyuncuların vermiş olduğu savunma reaksiyonunun eskiye nazaran negatif yönde değişmesini bu maçta gün yüzüne çıkarmışlar. Almanlar topu kaybettikten sonra şok presle rakibin hücum geçişini durdurarak arkada bıraktığı geniş boşluğun değerlendirilmesine mümkün olduğunca fırsat vermeyen bir takım. Bu maçta Meksika bu hususu ortadan kaldırmış veya Almanlar bu işi eskisi kadar iyi yapamamış. Benim tezim her ikisinin de aynı anda geçerli olduğu.

Almanya'nın yumuşak karnı ise omurgadaki atletizm sorunu. Bilhassa savunmanın merkezindeki aşırı ağırlık ve orta alanın merkezindeki dirençsizlik, yumuşaklık, temassızlık, rahvanlık analiz edilmiş ve çok iyi yararlanılmış.

Merkezle beraber Almanya'nın sağ kenar savunma gediği de çok iyi işlenmiş. Sağ bek Kimmich'ın aşırı ofansif yapısı, Müller'in sağ kenarda santrfor gibi hareket etmesi savunma geçişlerinde büyük boşluklara neden olmuş. Bu yaranın da üzerine gidilerek rakibe indirici darbe vurulmuş.

İlk maçlar itibariyle en fazla çalım yiyen oyuncular sıralamasında ilk 10'da Almanya'dan 3 oyuncu (Khedira, Kroos, Müller) var. Dikkati çeken merkez ve sağ kenar oyuncuları olmaları. En fazla çalım atan oyuncularda da ilk 10'da Meksika'dan 2 oyuncu (Herrera, Lozano) bulunuyor. Burada dikkat çeken merkez ve sol kenar oyuncuları olmaları.

Meksika'nın Almanya maçında alan kullanımını betimleyen ısı haritası


Tabi bunlar işin sonucu. Sonuca giderken nasıl bir yol izlenmiş, yöntem olarak ne kullanılmış ona bakalım.

1- Hücum geçişinin bir numaralı prensibi olan top kazanıldığı an reaksiyon göstererek olabildiğince çok adamla rakip kaleye sprint işi gayet iyi yapılmış. Hızlı geçilen bütün pozisyonların finalinde ya rakipten fazla oyuncuyla ya da eşit sayıda oyuncuyla kale önüne gidilmiş.

2- Birinci bölgede kazanılan toplar sonrası geçiş güzergahı ısrarla merkez olmuş. Herrera-Vela ikilisi Kroos-Khedira ikilisini sürekli delmişler. İkinci tercih ise Kimmich'in arkası olmuş. Burayı da Lozano ile kullanmışlar. Bazı pozisyonlarda ise hem merkez hem de rakibin sağı aynı anda kullanılmış.

3- Javier Hernandez sonuçlandırmada sıkıntı yaşadığı için çok fazla eleştiri alsa da bu oyun şeklinin ortaya çıkmasında baş rol oynamış diyebilirim. Hem sırtı dönük oynayabilme hem de savunma arkasına gidebilme özelligi sayesinde Boateng ve bilhassa Hummels üzerindeki etkinliği çok yüksek olmuş.

4- Almanya'nın orta saha merkezindeki zaafını daha işlenir hale getirmek için tüm hücum geçişlerinde en az bir oyuncu ile stoper ikilisinin üzerinde kalınmış ya da üzerlerine doğru koşulmuş. Bu onları geri itmiş, öne doğru daralarak hamle yapmalarını engellemiş ve orta saha hattı ile aralarındaki mesafelerin açılmasıyla birlikte geriden topla gelen Meksikalı oyunculara daha geniş alan sağlanmış.

5- Stoperlerin üzerinde kalınması ve onlara doğru sürekli koşulması onların kenarlara atılacak toplara yama yapmaya gitmesini engellemiş. Böyle olunca Almanya beklerinin arkasındaki boşluklar daha rahat kullanılmış. Yani sağ bek Kimmich önde yakalanıp arkasına top yediğinde oraya kademe yapması beklenen sağ stoper Boateng üzerlerinde bir veya iki oyuncu olması nedeniyle kenara kademeye gidememiş.

6- Javier Hernandez özellikle daha ağır olan Hummels ile eşleşmiş. Hummels'i öne doğru yerinden çıkararak kendisi ve arkadaşları için alan yaratmaya çalışmış. Bunda da bir hayli başarılı olmuş. Hernandez, Hummels'i, geriye doğru yaptığı yalancı hareketlenmelerle aldatmış ve yerini öne doğru boşaltmasını sağlamış. Hummels'i saf dışı bıraktıktan sonra o bölgelere ya arkadaşları girmiş ya da kendisi. Sadece aldatma ile değil sırtı dönük top alıp arkasındaki stoperi oyundan düşürme işlerini de çok iyi yaptığı için Hummels belki de hayatının en kötü maçlarından birini oynamış. 


Yorumlar